19 Ekim 2010

Başbakan’ın İstanbul’da Çılgın Projesi

Gizem üstüne söz söylemek ilgi çekicidir. Birden bütün sesler diner, gözler üstüne çevrilir. Herkes “Hadi artık söyle her ne söyleyeceksen”, der gibi bakar sana. Bir yanda meraklı bekleyişler diğer tarafta ise her ne diyeceğine aldırış etmeden seni madara etmek isteyenlerin şeytani hevesleri yer alır.

Evet. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan için bir süredir medyada başlayan bir tartışma var. Erdoğan Hıncal Uluç’a bir projesini açıklamış ve Uluç da sadece toplumu merak içinde bırakacak kadar bakladan bahsetmiş. Ama projenin ne olduğuna dair çıt yok. Fakat gazetelerde şekilli, manalı manasız birçok proje taslağı yer aldı.
Şimdi benden de bir fikir çıkacak ortaya. Tutar mı tutmaz mı diye yazmıyorum. Sadece bildiğimi yazıyorum. Ama hala Başbakanın aklındaki proje bu mudur son olarak onu söyleyemem. Yani bu yazacağım projenin Başbakan tarafından uygulanmak istendiğini biliyorum. Fakat müjdesini verdiği proje ile örtüşecek mi onu da zaman gösterir.
İstanbul sadece bir kent değil. O bir ruh ekseninde gelişmiş toplu ve bireysel yaşama en uygun kenttir (tüm halleri ile birlikte). İstanbul insanın nefsi, şehveti ile birlikte insan ruhunun ebediyete dair özlemlerini de barındırmaktadır içinde. Onu her yönüyle bir bütün yapan tarihi kimliğidir. Bu öyle bir tarihtir ki ahlak ile aşırılığın, aşk ile kinin, insan ile eşyanın ten ile taşın aynı anda gelişim göstererek yeşerdiği yerdir.
Erdoğan İstanbul’u yeniden inşa etmenin derdindedir. Bu nasıl olacak sorusuna verilecek cevap şöyledir. İstanbul’u İstanbul yapan tarihi mimarisi içinde yeniden ortaya çıkarmak için uzun vadeli ve çok ciddi bir devlet projesi.
Önce şehir masa başında alt ve üst yapısıyla, tarihi ve çağdaş haliyle, kültürel ve insani boyutuyla yeniden tasarlanacak. Ardından da parçalanarak kısım kısım imara açılacak. Teknik boyutlarına çok fazla girmek istemiyorum. Yani imar planları, kimin nerde ne kadar kazanacağı veya evlerin ne hususta yıkılıp yeniden yapılacağı… Onlar zaten planlanmakta.
Bir şehrin yeniden inşa edilmesine günümüzde örnek var mıdır diye soranlara hemen hatırlatalım. Evet var. Çin’in Şangay şehri bunun dünyada en büyük örneğidir. Hatta orada şehrin nasıl yıkılıp inşa edileceğinin 3 katlı bir de mimari gösteri salonu bulunmaktadır.
İstanbul’da aynı şekilde yeniden bir imar işlemine tabi tutulacaktır. Belirttiğim gibi çok teknik konulara girmiyorum. Ama projenin ilan edildiğinde bütün İstanbul’u kapsamayacağını da belirtmek isterim. Zira Çin her ne kadar cumhuriyet olsa da orada Çin Komünist Partisinin kayıtsız egemenliği var. Ülkemizde bu kadar kuvvetli ve bu kadar bir biriyle uyumlu çalışan kurumlar olmadığından İstanbul sadece belli alanlardan bu projeyle tanışacak. Tam olarak nereden başlar bilemiyorum ama yazının sadece bu kısmı için bir tahminde bulunacak olursam eski İstanbul’dan başlayarak yani Sur içinden oradan da Beyoğlu’na sıçrayacak bir hamle olabilir.



Hiç yorum yok: