3 Ekim 2010

Mecali Tükenmiş sevda

Ah, ah, bir ah daha
Hepsi geceye dair olmalı şeytanlıkların
Çalı, çırpı ne varsa sokaklarda
Rüzgâr yetişir imdadıma, sil süpür, hadi baştan
Anlatsam kimse yok duraklarda,
Zaten geç kalmış dört teker
Canına minnet; can içinde can çeker

Gidiverir ansızın gözümün ışığı
Gün diliyle idi konuşmak meramım
Ne vardı ki isabet ettik geceye
Vakti miydi şimdi paylaşmanın?
Ah, ah, hep bu nidalar
Sonu gelmez ki nerde sabahlar
Uyku boyalı kirpikleri
Rahat mıdır acep kara gözleri?

Sallanır tepeler, toprakta şahlanış
Adı deprem titretir bakışları
Son kez diyen yalvarışları
Hep unutulur gider, sabah olur, gün olur
Bir huzur diye tutturur
Vah, vah, yazık olur

Hiddetinde saklı sevdan
Elden bu gelir, dilden sakın aman
Ne olurdu, hadi biraz daha dayan
İçim dışım toz toprak, perişan
Zaten gece soğuk
Bir sıcak bakış, bir teslim olmuş tebessüm
Böyle başlasın kaldığı yerden
Mecali tükenmiş sevda

Hiç yorum yok: