25 Ağustos 2010

%57,36 ile EVET

Referandum tarihi yaklaştıkça her kesimin araştırma sonuçları da ortaya çıkıyor. Kimi araştırmalarda EVET az farkla önde kiminde HAYIR. Bu araştırmaların niteliği ve bağımsızlığı ne denli objektif bilemem ama kendi açıklamamı yapabilmek için bir araştırma da ben geliştirdim. Sosyal bilimlerde değişik araştırma yöntemleri bulunmaktadır. Ben de bu zenginlikten faydalandım.

Elde ettiğim bulgular yaklaşık olarak başlıkta kullandığım değer ile ifade edilebilir. Yani 12 Eylül sonucunda EVET oyları yeni anayasa için %57,36 değerinde olacak. En yüksek EVET oyları Doğu Karadeniz’den çıkıyor.
Araştırmamın içinde aslında oy yüzdelerinden çok benim şahsi olarak merak ettiğim diğer bir konu referandumda oy kullanacakların neye EVET veya neye HAYIR diyeceklerini bilip bilmemeleriydi. Beni asıl bu tablo ilgilendiriyor açıkçası. Zira 1982 anayasası askerin gölgesi altında zoraki olarak halkın önüne konulmuşu ve insanlar “evet” demeleri için baskı altına tutulmuştu. Yani o zamanlar “kim neye evet dediğinin” farkında değildi.

Günümüzde ise paketin 26 maddeden oluşuyor olması ve içeriğinin her türlü kitle iletişim ortamında yayınlanmış olmasına karşın acaba yine bilmeden mi oy kullanacağız. Açıkçası gördüğüm manzara beni korkuttu. Çünkü neredeyse seçmenlerin %80 lik bir bölümü neye “evet-hayır” diyeceğini çok da bilmeden oy kullanacak. İşte bu durum günümüz iletişim ortamında ve eğitim olarak her ile bir üniversitenin mevcut olduğu da göz önüne alındığı böyle bir şartta gelecek için hiç de iç açıcı bir tablo değil.

Ak Parti seçmeninin dışındaki diğer seçmenlerde şöyle bir özellik görülüyor. Yeni anayasa maddelerini okudukça EVET deme eğilimlerinde bir artış ortaya çıkıyor. Yani ideolojik kafes çatlamaya başlıyor. Sanırım bunu bilen muhalefet partileri 26 maddelik anayasa paketini içerikten ziyade hükümetin icraatları ve Ak Parti’nin sorgulanması havasında tutma eğilimlerini sürdürüyorlar.

Diğer tarafta Ak Parti tabanı da öyle paketin içeriğini çok da bilir gibi değil. Hadi say dediğinde 5-6 madde sayılabiliyor. Yani paketin yaklaşık %24’lük bölümü hakkında bilgi sahibiler. Bir de en çok “memur ve işçilerin sendikal hakları: 51,53,54,128, anayasa mahkemesinin yapısı: 146,147, HSYK’nın yapısı: 159, 12Eylül yargı başlıkları: geçici madde15 bilinmektedir.

Bunların dışında kalan maddeler hakkında çok az bir bilgi sahibi olunurken en az bilinen madde “ekonomik ve sosyal konsey madde 166”dır.

Araştırmanın sonucu elbette 12 Eylül’e kadar değişim gösterebilir. Yukarıda da bahsettiğim gibi halkta maddeler üzerinde bilinçlenme arttıkça EVET oylarının yüzdesi de artış göstermekte. Bu bakımdan partilerin tanıtım çalışmaları ile medyanın maddeler üzerindeki tartışmaları bu bilinçlenmeyi biraz daha artıracaktır kanaatindeyim. Bunun yanında parti mitinglerinde özellikle Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmasının belli bir bölümünü maddelere ayırması bu bilinçlenmeyi de etkilemektedir. Fakat CHP mitinglerinde neredeyse maddeler hiç konuşulmadığından sadece zihinlerde bulanıklık bırakacak mesajlar MHP gibi verilmektedir. “Yargı bağımsızlığını kaybediyor, AKP’nin anayasası” gibi ifadeler ile “ülke bölünecek, AKP yüce divana gitmemek için bu anayasayı yaptı” şeklinde beyanatlar veriliyor.

Bu tür beyanatların maddelerle ilgisinin olmadığını bu partilerin seçmenleri maddeler ile tanışında fark etmektedirler. Bu farkına varma sanırım EVET oylarını biraz daha yukarı çıkartacaktır. Bu oran da yaklaşık olarak 3-4 puanlık yüzdeyi ifade edecektir kanaatindeyim.



1 yorum:

emre dedi ki...

Sevgili Hasan Abicim,
yukarıda bahsettiğiniz herşeye katılıyorum,malesef Ak Parti tabanı dahi neden evet diyeceğinden bihaber.
Toplumda çeşitli kutuplaşmalar hakim.
Şöyle ki,
bir grup 'R.Tayyip Erdoğan evet diyorsa biz de evet diyoruz,
bir grup 'R.Tayyip Erdoğan evet diyorsa biz kesinlikle hayır diyoruz,
söylemindeler.Bence iki grup da tehlikeli.
Neyi oyladığını bilmeyen grupları görüyoruz burada.Tek adam üzerinden varılan kararı.
okuyan,düşünen,uygulayan ve neticelendiren bir seçmen kitlesinin de varolduğu ümidiyle...